ArkadaşLar şimdiden söLiim aLıntıdır.Haberiniz oLsn...
1. bölüm
-Nora hanım telefon çalıyor bakmayacak mısınız?
-Hayır
Diye mırıldandım kafamı dergiden kaldırmadan...Sakızımıda büyük bir gürültüyle patlattım...Şu an hiç rahatımı bozup telefona bakacak durumda değilim...Daha önemli işlerim var dergi okumak gibi ...Çünkü bu dergide en çok istediğim şeylerin resmi var..Dans ayakkabıları...Tanrım ne kadarda güzel tam hayalimdeki gibi...Size süper(!) bir haberim var ayakkabı özel üretim ve sadece sınırlı sayıda...Ve sadece ünlü balerinlerde var ...Acaba dedem alır mı...Ne saçmalıyorum ben ya bale kursuna gittiğimden bile haberi yok zavallım...
-Kimse telefona bakmayacak mı?
-Efendim ellerim kirli
Diye bağırdı Mary mutfaktan...
-Tamam ben bakarım
Dedi Dedem merdivenlerden sinirle inerek...Ve telefona yöneldi...Bu arada söylemeden gecemeyeceğim bana herzaman ki en güzel(!) bakışlarından fırlatmayı ihmal etmedi tabiki...
-Alo
-....
-Nee...Bale mi?
-....
-Bu ay para mı yatmamış?
-....
-Neler oluyor! ...Ne ...Hayır benim böyle birşeyden haberim yok !
Huzursuzca kıpırdandıktan sonra dergiyi suratımdan indirdim...Gözlerimi dedemden kaçırmaya çalıştım...Aslında sadece gözlerimi kaçırmayıp kendim kaçsam daha iyi...Koltukta bağdaş kurduğum bacaklarımı çözüp yerdeki terliğimi ayağıma geçirmeye çalışıyorum...Uff hadisene lanet terlik ters dönecek zamanı buldu...
-Aaa şimdi aklıma geldi benim odada çok önemli bir işim vardı
Dedim suratımdaki yapmacık gülümseyi gerçeğe dönüştürmeye çalışarak...Hızlı adımlarla odama gitmeye çalıştım pardon kaçmaya demek daha doğru olur...Ve dedemin telefonda hala konuşuyor olması işimi kolaylaştırdı...Odama çıktığım gibi kapıyı sıkıca kapatıp arkasına oturdum...
-Noraaaaaaaaaaaaa
Höh be adam ...Sanırım dedem öğlen yemeğinde mikrofon yutmuş...Sesi aşağıdan odama kadar ulaştı...Belirtmek istiyorum ki odam 3. katta...
-Ee...Eff...Efendim dede
-Çabuk buraya gellll!
Oha tırstım bu adam bu sinirle beni çiğ çiğ yer...Üstümede bir bardak soğuk su içer...Yapar valla...Çabuk birşey bul Nora çabuk aşağı inersem resmen kendi ellerimle ölüm fermanımı yazmış olucam...Ama aşağıya inmezsem dedem buraya çıkar...Odam batmasın en iyisi salonda ölmek...
-Noraaaaa!
-Geliyorum dede
Dedim odamın kapısını büyük bir şevkle çarparak...Gayet sakin gezintiye çıkmış gibi iniyorum merdivenlerden...Hiç acelem yok...Son anlarımı bari güzel geçiriyim diyeceğim ama kırmızı halı kaplı merdivenler ve etraftaki antika eşyalarla bu pek mümkün değil...
Dedeme bak gözlerinden alev saçıyor...Yok ben iyisi geri döniyim yoksa bu adamın beni yemesine gerek yok gözlerinde alev yakacak beni...Parmak uclarımda yürüyerek geri döndüm...
-Noraaaaaa
-Hıı
Tanrım verdiğim cevaba bak adam kükrüyor ben Hıı diyorum...
-Geldim dedecimm
-Otur şuraya
Dedi salondaki koltuklardan birini gösterek...Son bir hareketle merdiveninde son bir basamağını inip dedemin işaret ettiği koltuğa oturdum...Dedem hala telefonun yanında bana alev saçıyor...Yaklaşıyor...Adımlarını yere öyle sert basıyor ki birazdan gelip benide çiğneyecek gibi...
-Nora ne demek bu?
Dedi önümden geçerek...Bir o tarafa bir bu tarafa elleri arkada tur atmaya başladı...
-Ne ne demek dedecim
Dedim titrek bir sesle ellerimi birbirine kenetleyerek...
-Bunu nasıl yaparsınnn!!! Daha öncede bu konuyu konuştuk ve sana baleye gidemeyeceğini söylemiştim...Ne zamandan beri bu evde benden gizli işler çevriliyor!
-Ama dede
Dedim oturduğum koltuktan sıçrayarak...Dedemde olduğu yerde durup bana döndü...
-Sende annen gibisin...Onun gibi yalancı düzenbazcı sorumsuz terbiyesiz birisin
-Hey hey anneme laf etme dede
-Kime laf edip edemeyeceğime sana soracak değilim Nora!
Dedi tekrar tur atmaya başlayarak...
-Ne zamandan beri gidiyorsun kursa
-Neredeyse 6 ay olacak
-Neee! Bunca zaman benden nasıl sakladın
-Dedeee az önce kendi ağzınla söyledin izin vermedin nasıl gelip karşına ben bale kursuna gidiyorum diyebilirdim ki
-Evet izin vermedim!Vermiyorum da!Yarın gidip kaydını sildiricem
-Neee!Hayır dede bunu asla yapamazsın
-Evet yaparım!
-Hayırr!Ben bu kursa gidicem
-Sana para vermezsem nasıl gidiceksin!
-Bir yolunu elbet bulurum
-Bana karşı çıkamazsın!
-Aa öyle mi.Peki söyler misin hangi hakla...Benim üzerimde dedelik hakkın olduğunu mu sanıyorsun...Bugüne kadar bir kere bile yanımda olmadın...Mezuniyet partimde yoktun, şiir yarışmasını kazandığımda yoktun, ilk gösterimde yoktun...İlk okuldaki tiyatro oyunumda yanımda yoktun...Herkesin ailesi vardı çocuklarını tebrik ediyorlardı ama beni öpen sarılan hiçkimse yoktu...Şimdi gelmiş bana karışmaya mı çalışıyorsun...Bugüne kadar sustum...Bir gün dedim bir gün dedem de beni anlayacak...Artık karşımda değil yanımda yer alıcak...Ama sen hep beni suçladın...Annemle babama karşı olan nefretini hep benden çıkardın...Ne zaman sana uygun olmayan bir hareket sergilesem beni hep anneme benzettin...Annen gibisin annenin kızısın...Sadece annemin kızı değilim unutma dede ben senin oğlununda kızıyım...Ve sende benim dedemsin...Tabi bana karşı dedelik yaptığına gerçekten inanı-
Sözümü tamamlayamadım kendimi büyük bir acıyla yerde buldum...Kafamı yerde kaldırdım ilk gördüğüm manzara koltuğun ayaklarıydı...Kafamı cevirip dedeme baktım...Bana tokat atan eli hala havada duruyordu...Diğer elini sinirden yumruk yapmış sıkıyordu havada olan eli ise titriyordu...Gözlerinde hala aynı nefret vardı...17 yıldır devam eden nefret...
-Defol git burdan!Defollllllllll! Benim senin gibi bir torunum yok
Vargücüyle bağırmıştı...Havada olan elini indirip hızla yanımdan geçti...
-Maryyyyyy! çabuk bana bir kahve yap odama getir!
-Peki efendim
Dedi Mary titrek bir sesle...Sonra beni görmüş olacakki arkadan yanıma yaklaştı...
-Nora hanım iyi misiniz
-İyiyim Mary işine bak sen
Dedim yerimden doğrulmaya çalışarak...Mary gözlerime bakmaya başladı...Ne bakıyorsun kızım gitsene...Başımla git işareti yaptım...Arkasından gidişini izledikten sonra yerden kalktım...
-Pekala dede öyle olsun...Yine senin istediğin gibi olsun!
Diye mırıldandım boş salonda...
-Mary dedemin kahvesini yaptıktan sonra benim odama gel
Dedim kafamı mutfaktan içeri uzatarak...Sonra yanağımı tutarak odama çıktım...
-Peki efendim
***********************************************************
-Mary dolaptaki tüm kıyafetlerimi yatağın üstüne koy
Dedim içeri girdiğini farkedip...Ben ise komidinimdeki iç çamaşırlarımı ve eşortmanları boşaltıyordum...
-Nora hanım dedeniz kişisel eşyaları dışında evimden bir iğne bile alamaz dedi
Ahh öyle mi merak etmesin onun eşyalarına meraklı değilim ihtiyacımda yok...Zaten bu evdeki antika eşyaları alıp ne yapacağım ki...
-Tamam Mary yardım et
Dedim elimdeki çamaşırları yatağın üstüne fırlatarak...Benim bavulum nerde...En son gardolabımın üstüne koymuştum ama görünürde bavul falan yok...Buharlaşmadı ya bu...
-Mary benim bavulum nerde
-Yatağın altında efendim
-Nee! Ahh ne arıyor orada
Dedim yatağın altına eğilerek...
-Dolabın üzerinde kötü görünüyordu bende oraya koydum efendim
-Peki tamam tamam
Dedim Bavulu yatağın altından çekiştirerek...Sonra onu yatağımın üzerine koyup açtım...
-Mary hadi artık düşünme faslın bittiyse yardım eder misin
Dedim odamın kapısından hala dikilmekte olan Mary'e...
-Efendim bana düşmez ama acele karar vermediniz mi...Dedeniz onu sinirle söylemiştir
-Ne durumda söylediği önemli değil ne söylediği önemli!Defolmamı söyledi ve ben her zamanki gibi onun istediğini yapıyorum Mary...Şimdi yardım edecek misin yoksa etmeyecek misin!
-Ahh...Peki efendim
Dedi isteksizce...Yanıma geldi ve dolabımdaki kıyafetleri boşaltmaya başladık...
*******************************************
-Tamam işte hazır
Dedim bavulun fermuarını çekerken...
-Hadi gel bi sariliyim sana Mary
Dedim Mary'nin cevabını bile beklemeden ona sıkıca sarılarak...
-Nora hanım birşey söylebilir miyin
-Tabiki
-Birşey unutmadınız mı
-Hayır ...Sanmıyorum
Dedim bavulu yataktan indirerek...
-İyi düşünün efendim
Dedi Mary iğneleyici bir şekilde...Belliki birşey unuttum...Dönüp aynaya baktım...Çantam var...Acaba eşyalarımdan mı birşey unuttum...Çantamı açıp bakıyorum ee herşey burda iyi de ...
-Mary açık konuşsana
Dedim ellerimi belime koyup ona dönerek...
-Nora hanım yarın sizin doğum gününüz efendim
Nee yarın mı doğum günüm mü? 18 mi oluyorum ben şimdi! Ahh tabi yaa geçen hafta bir ara aklıma gelmişti...Kimsenin aklına gelmediği daha doğrusu kutlayabileceğim kimse olmadığı için...ahh arkadaş mı diyorsunuz dedemin yolladığı o zengin okuldaki şımarık çocuklardan başka arkadaşım yok...Onlarada arkadaş denirse tabi...Alışveriş ve paradan başka bildikleri olmayan insani duygusaları alınmış insanlar onlar...Herşeyleri sahte gülüşleri,hareketleri, sözleri üzerlerinde marka kıyafetler dışında herşeyleri sahte....Herneysee...
-Herneysee
Dedim bavulumu çekerek...
****************************************
-Kendine iyi bak Mary...Ben seni ararım
-Peki efendim
Dedi gözleri dolmuştu...Kapıda ona sıkıca sarılıp kendi gözleriminde her an dolma ihtimali olduğunu farkedip Mary'den ayrılıp bavulumu sapından tutup çekerek yola çıktım...Mary'nin kapıyı kapattığını duyduğum anda kafamı geri çevirip bu eski villaya baktım...Tanrım neler yaşandı bu evler...Bu eski ahşap villa nelere şahit oldu...Dili olsada konuşsa...Ahh eminim çok geveze birşey olur...Anlatacakları çokk...
*************************************
Ahh harika ilk yalnız gecemde sokaklardayım....Çünkü cebimde sadece 20$ var...Tabiki bu hiçbir işe yaramaz karnımı doyurmama yeter...Peki ya diğer günler ne olucak...Bir an önce iş bulup çalışmam gerek...Ama ondan önce bu gece kalacak biryer...Tabi beni hangi otel 20$ alır orası tartışılır...Belkide alırlar böyle yumuşacık bir yatak sıcacık bir oda güzel yemekler...Ağzımın suyu aktı lan...
-Aaaaaa...Başım...
Tanrım ne güzel bir gece...İlk süper(!) gecemde kafama taş yedim iyi mi...Hayal bulutum patladı...Ne güzel hayal kuruyorduk şurada...Kafamı taşın geldiği yöne çevirdim ama kimse yok...Sadece bağrışma sesleri geliyor birde bir grup genç çocuk...Ama hiçbirinin yüzleri belli olmuyor...
İçlerinden biri koşarak bana doğru mu geliyor...Ben hanisülasyon mu görüyorum...Evet evet birisi koşuyor...Ya da koşmuyor mu...Deliriyor muyum ne...Yok yok koşuyor bu kesinleşti çünkü çocuk gelip tamda önümde durdu...
-İyi misin?
Dedi derin nefes alıp gülümseyerek...
-Ahh evet iyiyim neden sordun
-Taşlardan birisi kafana gelmedi mi
-Evet geldi ama iyiyim
-Sevindim
Dedi elini bol tişörtüne sürüp bana uzattı...Kavga ediyorlardı orada herhalde elleri çok kirli...
-Ben Tom
Dedi tekrar gülümseyerek...
-Bende Nora
Deyip bende elimi uzattım kısa bir tereddütten sonra...
-Tanıştığıma memnun oldum
-Bende Nora Iıı şey bu saatte elinde bavul nereye gidiyorsun böyle
-Aslında gerçeği söyliyim mi
-Evet tabi ki
Dedi yine gülümseyerek...Yok gülümsemedi bu sefer 32 dişinide gördüm...Bayağı sırıttı yani...
-Hiçbiryere ...Gidecek biryerim yok evden kovuldum
-Vovv evden mi kovuldun
-Evet dedemle kavga ettik ve beni evden kovdu
-Peki akraba ya da arkadaş kimse yok mu
-Maalesef hiç akrabam yok benim annem ve babamda ben küçükken bir trafik kazasında ölmüşler
-Ahh üzüldüm ...Peki ne yapmayı düşünüyorsun
-Bilmiyorum...Boş boş yürüyorum sokaklarda
Dedim gülümseyerek...
-Birşey sorucam ama yanlış anlama
-Peki sor
-Aramıza katılmak ister misin
-Aranıza?
-Ben ve grubum
-Ne grubu
-Çeteme yani
-Ne çete mi?
Dedim şaşkınlıkla gözlerim kocaman açıldı...
-Ahh korkma çete dediysem kötü işler yapmıyoruz sadece bir tane var...Herneyse biz sokak dansı yapıyoruz
-Sokak dansı
-Yani hip hop
-Hmm anladım ...Peki bu ne işinize yarıyor
-Dans benim için bir yaşam tarzı ve bu işten para kazanıyorum
-Nasıl
-Partilere gidiyoruz doğum günü partileri gibi ya da büyük kutlamalara dans ediyoruz ve para alıyoruz
-Hmm iyiymiş
-Ee hala birşey söylemedin
-Nee
-En son grubumuza katılır mısın diye sormuştum
-Aslında bilmiyorum seninle bile yeni tanıştım...Grubun beni kabul eder mi
-Eğer ben ettiysem onlara laf düşmez
-Vayy sen onların başı mısın
-Evet...Anlaşıldı bu bakışlardan anlıyorum ki benimle gelmeye mecbursun
-Ahh pekte ukalayız
Dedim sırıtarak...
-Evet sanırım öyleyim
Dedi göz kırpıp gülerek...Sonrada bavulun sapından tutup çekmeye başladı...Beraber karşıya geçtik...
-Tom orda ne oluyordu
-Küçük bir tartışma çıktı
-Pek küçük görünmüyor Tom kafama taş geldi
-Bana göre küçük bir kavga...Tanrım sen hiç kavga görmedin mi
-Hayır...Ben hiç kavga etmedim görmedim de
-Ahh halinden belli oluyor
-Ne var halimde
-Zengin çocuğusun belli ki
-Dedem zengindir ama beni sakın o zengin para delisi çocuklarla karıştırma
-Pekii sen nasıl istersen
Dedi gülümseyerek...Giderek kavganın olduğu yere yaklaşıyorduk...Bu çocuk çok garip ama insana güven veriyor...Yoksa asla böyle birşeye karışmazdım hemde ilk geceden...Aslında çok tedirginim yaa Tom'da diğer insanlar gibi gerçek yüzünü göstermeyip maske takanlardansa...
-Kesin artıkkk! Herkes dağılsın!
Tanrım öyle bir bağırdıki az önceki muhteşem gülümsenin yerini kırışmış bir alın ve sinirle birbirine kenetlenmiş dişler aldı...Korkudan birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım...
-Tom lanet olsun kaçtığını düşünmüştük...Ama sen yanında fıstık gibi bir kızla döndün
-Kapa çeneni Michael! Hadi sizde dağılın!
Dedi ordaki kalabalığa...Kalabalık şaşkınlık içinde Tom'a bakarak dağıldı...Birkaç kişi dışında...Michael denen çocukta burda kaldı gitmedi...
-Çeteme hoşgeldin Nora
Dedi yine muhteşem bir şekilde gülümseyip göz kırparak...Tom'un bu sözünden sonra karşıdakilerin yüzleri görülmeye değerdi...Hepsinin gözleri kocaman oldu ve ağızları sonuna kadar açıldı sınırları zorladı yani...
-Merhaba Ben Nora
Dedim...Daha doğrusu demek zorunda hissettim...İçlerinde bir tane sarışın kız vardı...Erkek gibi ve bol giyinmişti...Bana bakıp baştan aşağı inceledi....
-Çetemize hoşgeldin Nora
Dedi gülümseyerek...Ahh hoş buldum …Gerçekten
YorumLara qree dewamı qLicek...