Metabolik Sendrom Derneği tarafından aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Gaziantep ve Adana’nın da bulunduğu 21 ilde yüzde 63’ü kadın olmak üzere 18 yaş üstü 4 bin 945 kişiyle diyabetin demografik profilini çıkarmak, teşhis ve tedavi süreçleri hakkında bilgi sahibi olmak ve diyabetiklerin bilgi ve bilinç düzeylerini anlamak amacıyla “Diyabet Hastaları Yanıtlıyor: Türkiye’de Diyabet” adlı bir araştırma gerçekleştirildi.
İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında anket sonuçları hakkında bilgi veren Metabolik Sendrom Derneği Başkanı Prof. Dr. Aytekin Oğuz, diyabetin Dünya Sağlık Örgütü tarafından “salgın hastalık” olarak tanımlanması nedeniyle böyle bir araştırma yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Aytekin Oğuz, araştırmayla Türkiye’de ilk kez doğrudan hastalarla görüşülerek bir çalışma yapıldığını anlatarak, hastaların diyabetle ilgili korkularını, bilgi ve bilinç düzeyleriyle ilgili çarpıcı gerçeklerin ortaya konduğunu bildirdi.
Türkiye’de 3,5 milyon diyabetik olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Oğuz, “Dünyada ve Türkiye’de diyabet salgın şeklinde artıyor. Önümüzdeki yıllarda her 10 erişkinden 1’i diyabete yakalanacak” dedi.
Her 3 hastadan birinin düzenli ilaç tedavisi olmadığını anlatan Oğuz, “Diyabetikler doktorlarıyla işbirliği yapmaları gerektiğini bilmelidirler. Hastalarımız için daha da kişiselleştirilmiş yaklaşımlara zemin hazırlayacak ve yaşam kalitelerini yükseltecek yeni tedavilerin ve ilaçların ufukta olması iyi haber” diye konuştu.
“ARTIK 20’Lİ YAŞLARDA GÖRÜLÜYOR”
Metabolik Sendrom Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ da diyabete “çağın veremi” demenin yanlış olmayacağını belirterek, “2025-2030 yıllarında Türkiye’de diyabetli hasta sayısı iki katına çıkacak. Gelişmiş ülkelerde bu oran artacak ancak onlar gerekli önlemleri şimdiden aldıkları için bizdeki kadar fazla olmayacak” dedi.
Verem ve sıtma gibi yaygın hastalıkların tedavisi için dernekler kurulduğunu hatırlatan Karşıdağ, diyabet hastalığının önüne geçilmesi için de benzer merkezlerin kurulması gerektiğini dile getirdi.
“İleri yaşların hastalığı” olarak bilinen diyabetin artık herkesin sorunu olduğunu, hastalığın 20’li yaşlarda bile görülmeye başladığını belirten Karşıdağ, hastalığın önüne geçilmesi için çocuklarda doğru beslenmenin önemli olduğunu, hastalığın ortaya çıkmasıyla birlikte ise hastaya eğitim verilmesi gerektiğini kaydetti.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Metabolik Sendrom Derneği tarafından projesi hazırlanan Synovate Healthcare tarafından yürütülen ve yaklaşık 1 ay süren araştırmada, Türkiye genelinde 4 bin 945 kişiyle görüşüldü.
Araştırma sonuçlarına göre, diyabet hastalarının yüzde 91’i hastalığını “şeker hastalığı” olarak adlandırıyor. Teşhisi konmuş hastaların yüzde 68’i düzenli tedavi görürken, yüzde 32’lik kısmı düzenli ilaç kullanmıyor.
Araştırma diyabet hastalarının en çok körlük, diyaliz ve böbrek hastalıkları, obezite, kalp hastalığı ve iyileşmeyen yaralardan korktuklarını gösteriyor.
Toplumda sosyal güvencesi olan diyabetiklerin yüzde 54’ü ekonomik güçleri farklılık gösterse de aynı derecede bakım ve tedaviye ulaşabildiklerini düşünüyor. Hastalar, doktorları ve Sağlık Bakanlığı’ı halkın bu hastalık konusunda eğitilmesinde esas sorumlular olarak gördüklerini ifade ediyor.
Araştırma sonuçlarına göre, diyabetiklerin günlük yaşamdaki en önemli sorunlarının üst sıralarında yorgunluk, beslenme kısıtlamaları, ilaç kullanımı ve kilo artışı yer alıyor. Ayrıca sonuçlar, hastaların bazen hastalıkları nedeniyle çalışamadıkları ve işe gidemedikleri gerçeğini de ortaya koyuyor.
Diyabetiklerin yüzde 76’sı yeni tedavilere 6 ay içinde ulaşmak ve bu tedavilerin uzun dönemde risk taşımayan, etkili tedaviler olmasını istiyor.